AİLEDE OTORİTE KİMDE OLMALI ?

Otoritenin kimde olduğunun bilinmediği ailede yetişen çocuklar, tam sorumluluk yüklenemiyorlar.
Aile içi ilişkiler konusundaki tartışmalardan biri de ailede reisin kim olacağıdır. Veya ailede otoritenin gerekli olup olmadığı konusudur.
Farklı vücut ve ruh yapılarıyla kadın ve erkek evlilikte bir bütünlük oluştururlar. Bu farklılıkların görev bölünmesinde göz önüne alınması tabidir.
Araştırmacı Pitts 'e göre; otoritenin kimde olduğunun bilinmesi gerekir ve otorite aile refahını sağlayan kişiye verilmelidir.
Yıllardır ideal aile tipi olarak gösterilen anne-baba otoritesinde eşitlik demek olan demokratik aile yapısı için, tanınmış Amerikalı psikolog Bronfenbrenner çeşitli araştırmalar yapmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, ailede disiplin veren kişi baba ise, erkek çocuklar iyi ve sorumlu yetişmektedir. En bağımlı (serbest hareket edemeyen. ebeveynine çok sık muhtaç olan) ve üstelik kendisine en az güvenilebilen gençler, ailelerinde anne ve babaları eşit otoriteye sahip olanlardır. Bu gençlerin ailelerinde anne veya babanın egemenliği söz konusu değildir. Böyle aileler, girişim duyguları eksik, kararları için başkasından destek bekleyen gençlerin yetişmesine zemin hazırlamaktadır. Kısaca Bronfenbrenner 'e göre demokratik ailede yetişen gençler sorumluluklarını yeterince yüklenememektedirler.
Kutsal kitabımızı ve binlerce yıllık tarihi geçmiş toplumlardaki aileleri göz önüne alırsak ailenin başkanlığını erkeğin, kocanın, babanın yapması gerekliliği ağır basar.
Tabii babanın aile reisi olması demek aileyi etkileyen kararlar alırken annenin (reis yardımcısı) hiçbir fîkir beyan edemeyeceği anlamına gelmez. Anne, ailenin bir birim olarak çalışmasında çok önemli bir rol oynar.
Yazar Helen Andel erkek liderlerin psikolojik yapılarının uygunluğuna dikkati çekmektedir. Erkekler daha girişken, daha faal daha kararlı ve daha baskın oldukları için liderliğe daha yatkındırlar.
İdeal aile tipi demek olan sağlıklı ailede baba otoriter roldedir. Yani dışa karşı aileyi savunan, düzeni sağlayan, aile birliğini elinde tutan, gelir sağlayan kişidir. Her şeyden önce eşi ve çocukları için güven kaynağıdır. Çocuklar, babayı anneye göre daha güçlü, daha bilen, daha çok saygı uyandıran kişi olarak bilirler.
Anne ise çocuğun yanındadır. Şefkat doludur. İlgi ve sevgisini bebeğe tutarlı ve dengeli şekilde verebilir. Babanın yardımcısı, besleyen, büyüten, evde sıcaklık ve sevgi sağlayan kişidir.
Aile ortamı sıcaktır ve muhabbet doludur. Böyle ailede büyüyen çocuk sevmeyi öğrenir.
Anne otoriter rolde ise
Günümüzde kadın statüsü gittikçe değişmekte, daha çok aktif olmakta, çalışmaya yönelmekte ve adeta erkeksi rollere bürünmektedir. Böylece evde kadının hakim olduğu "anne tipi aile" ler gittikçe artmaktadır.
İlk bir yılında, annenin çocuğa karşı ilgi ve bakımı, desteği uygun doyum sağlayabilecek seviyede ise çocuk gelecek gelişim basamaklarını kolay aşar. Anne otoriter, erkek rolü üstlenmişse çocuğa yeterli duygusal doyumu sağlayamaz. Çocuk sevgi açlığı çeker. Bu eksikliğin etkileri hayatı boyunca sürer.

Cinsel kimlik 3-6 yaşlarında kız çocuklarının anneyi, erkek çocuklarının babayı benimsemesi ile gelişir. Babanın uygun erkek örneği olmadığı durumlarda erkek çocuğun bocalaması kaçınılmaz olur. Annenin kadınsı özellikler göstermeyişi de, kız çocuk için benzer bir güçlük doğurur. Erkek ve kadın kişiliklerinin ters yüz olup, yer değiştirdiği ailelerde, bütün çocukların kimlikleri etkilenecektir. Böyle ailelerin çocuklarında cinsel uyum bozukluklarının sık ortaya çıkması bu yüzdendir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hurmet-i musahere nedir?

Hıristiyan ve dinsizle, ateistle evlenmek

Doğum yapan müslüman kadının günahları affolur