ERKEĞİN HANIMI ÜZERİNDEKİ HAKLARI
3267 - Hz. Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Şayet ben bir insanın başka bir insana
secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini
emrederdim."
Tirmizi, Rada' 10, (1159).
3268 - Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Hangi kadın, kocası
kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer.''
Tirmizi, Radâ 10, (1161).
3269 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Nefsim kudret elinde olan Zât-ı
Zülcelâl'e yemin ederim, bir erkek hanımını yatağa davet ettiğinde kadın imtina
edip gelmezse, kocası ondan râzı oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gadab
ederler.''
3270 - Bir başka rivâyette şöyle denmiştir: "Erkek,
kadınını yatağına çağırır, kadın da gelmeye yanaşmaz, erkek öfkelenmiş olarak
sabahlarsa, melekler sabaha kadar -bir rivayette yatağa gelinceye kadar- kadına
lânet okurlar.''
3271 - Bir başka rivâyette: "Kadın küskünlükle kocasının
yatağından ayrı olarak sabahlarsa, melekler onu lânetler" denmiştir.
Buhari, Nikâh 85, Bed'ü'l-Halk 6; Müslim, Nikâh 120 - 122
(1436); Ebu Dâvud, Nikâh 41, (2141).
3272 - Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ey
Allah'ın Resulü. dendi, hangi kadın daha hayırlıdır?''
"Kocası bakınca onu sürura garkeden, emredince itaat eden
nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!"
diye cevap verdi."
Nesâi, Nikâh 14 (6,68).
3273 - Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkeğe, hanımını ne sebeple dövdüğü
sorulmaz."
Ebu Davud, Nikah 43, (2147).
3274 - Ebu Sa'id (radıyallahu anh) anlatıyor: "Safvân İbnu
Muattâl (radıyallahu anh)'ın hanımı, yanında Safvân da bulunduğu bir anda
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek:
"Ey Allah'ın Resülü, namaz kıldığım zaman kocam beni
dövüyor, oruç tuttuğum zaman da orucumu bozduruyor, güneş doğuncaya kadar da
sabah namazı kılmıyor!'' dedi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), hanımının bu
söyledikleri hakkında Safvân'a sordu. Safvân:
"Ey Allah'ın Resülü! "Namaz kıldığım zaman dövüyor ''
sözüne gelince,
o zaman (bir rekatte uzun) iki sûre okuyor. Halbuki ben
bunu yasakladım'' dedi. Resulullah kadına:
"İnsanlara tek surenin okunması yeterlidir '' buyurdu.
Safvân devam etti:
"Oruç tuttuğum zaman bozduruyor '' sözüne gelince, "Hanımım
oruç tutup duruyor. Ben gencim, hep sabredemiyorum." dedi. Aleyhissalâtu
vesselâm:
"Bir kadın kocasının izni olmadan (nafile) oruç tutamaz!''
buyurdular.
Safvân devamla:
"Güneş doğuncaya kadar sabah namazı kılmadığım sözüne
gelince, biz (gece çalışan) bir âileyiz, bunu herkes biliyor. (Sabaha yakın
yatınca) güneş doğuncaya kadar uyanamıyoruz'' diye açıklama yaptı. Aleyhissalatu
vesselam:
"Ey Safvân, uyanınca namazını kıl!" buyurdular."
Ebu Dâvud, Savm 74, (2459).
3275 - Ebu'I - Verd İbnu Sümâme anlatıyor: "Hz. Ali
(radıyallahu anh) İbnu Ağyed'e dedi ki: "Sana kendimden ve Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) 'ın kızı Fâtıma (radıyallahu anhâ)'dan -ki o, babasına,
ailesinin en sevgili olanı idi- bahsedeyim mi?''
"Evet, bahsedin!'' dedim. Bunun üzerine:
"Fâtıma radıyallahu anhâ değirmen çevirirdi; elinde yaralar
meydana gelirdi. Kırba ile su taşırdı. Bu da boynunda yaralar açtı. Evi
süpürüyordu. Üstü başı toz-toprak oldu. (Bu sıralarda) Rasûlüllah'a bir kısım
köleler getirilmişti.. Fâtıma 'ya:
"Babana kadar gidip bir köle istesen!" dedim. Gitti.
Aleyhisselâtu vesselâm'ın yanında bazılarının konuşmakta olduklarını gördü ve
geri döndü. Ertesi gün Resulullah Fâtıma'ya gelerek:
"Kızım ihtiyacın ne idi?" diye sordu. Fâtıma süküt edip
cevap vermedi. Ben araya girip:
"Ben anlatayım Ey Allah'ın Resülü!'' dedim ve açıkladım:
"Fatıma'nın değirmen kullanmaktan elleri yara oldu, kırba ile su taşımaktan da
omuzları incindi. Köleler gelince ben kendisine, size uğramasını, sizden bir
hizmetçi istemesini ve böylece biraz rahata kavuşmasını söyledim. Bu açıklamam
üzerine Resulullah:
"Ey Fatıma, Allah'tan kork, Allah'a olan farzlarını eda et,
aileyin işlerini yap. Yatağına girince otuzüç kere sübhanallah, otuzüç kere
elhamdülillah, otuzüç kere Allahuekber de. Böylece hepsi yüz yapar. Bu senin
için hizmetçiden daha hayırlıdır.." buyurdular. Fatıma (radıyallahu anha):
"Allah'dan ve Allah'ın Resulünden razıyım" dedi. Resulullah
ona hizmetçi vermedi."
Buhari, Fedailul Ashab 9, Humus 6, Nafakat 6, 7, Da'avat
11; Müslim, 80, (2727); Tirmizi, Da'avat 24, (3405); Ebu Davud, Harac 20, (2988,
2989), Edeb 109, (5062, 5063).
6529 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Eğer bir kimsenin bir başkasına secde
etmesini emretseydim, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim ve eğer bir
erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir
dağa taş taşımayı emretseydi, uygun olan, kadının bu emri yerine
getirmesidir."
6530 - Abdullah İbnu Ebi Evfa radıyallahu anh anlatıyor:
"Hz. Muaz Şam'dan dönünce Resulullah aleyhissalatu vesselam'a secde etmişti.
Aleyhissalatu vesselam hayretle : "Ey Muaz! Bu da ne?" dedi. O açıkladı: "Şam'a
gitmiştim, onların reislerine ve patriklerine secde ettiklerine rastladım.
İçimden, aynı şeyi size yapmak arzusu geçti." Aleyhissalatu vesselam, bunun
üzerine: "Bunu yapmayın! Zira, şayet ben, bir kimseye, Allah'tan başkasına secde
etmeyi emretseydim, kadına kocasına secde etmesini emrederdim. Muhammed'in nefsi
elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim ki, bir kadın, kocasının hakkını eda
etmedikçe Rabbinin hakkını da eda edemez. Kadın (deve sırtındaki) semere binmiş
iken kocası nefsini talep edecek olsa, kadın bu isteğe mani olamaz."
Yorumlar
Yorum Gönder